1339...Ya da Öyle Bir Yıl - Bir Sokak Satıcısı Adına Apoloji

Çok gezmis, çok görmüs sokak saticisiyla onun “aydin“ arkadasinin yolunun, soguktan donmamak için gizlice girdikleri bos bir malikaneye düsmesiyle basliyor masalimiz. Tahmin edilecegi üzere malikane bos degildir. Yalnizca sakinleri köselerine çekilmis Tanri’ya dua etmektedirler. Niye mi? Çünkü bu gece dünyanin sonudur ve yarin olmayacaktir. Dolayisiyla cennet ile cehennem arasinda bir tercih yapmak zamani gelmis de zamani geçmis midir bilinmez. Cehennemin kapisindan biraz uzaklasmak için edilen dualar çok da sebepsiz görünmüyorlar çünkü. Elbette kimse kusursuz degil! Bunu becerebilenler ne alâ, ama zor görünüyor hem de herkesin ayni yönde dua etmesine ragmen. Ne yazik! Okuyun siz de göreceksiniz. Rodney W. Whitaker kitaplarini her zaman farkli adlarla yayinladi. Nicolas Seare da bunlardan biri. Ancak o bizde ve dünyada okur için hep Trevanian’di. Ayni ustalik ayni zeka ürünü ve ince espri yetenegiyle ortaçagin “karanlik“ yüzüne ve masallarina ironik bir üslupla yaklasiyor Seare. Tarihin tüm kahramanliklarini ters yüz ediyor ve hem gerçek bir entelektüeli hem de müthis bir anlaticiyi ortaya çikariyor. Trevanian hayranlarinin begeniyle okuyacagi bir masallar dizini bu sefer Nicolas Seare adiyla karsinizda...(Tanitim Bülteninden)