7 Cephe

Osmanli Devleti, Birinci Dünya Savasi’nda yedi cephede birden savasmistir. Bu savas, sanli, vakat talihsiz bir devletin sekerati (can çekismesi) gibidir. Bir zamanlar yirmi milyon kilometrekarelik yüzölçümüne hükmeden Osmanli’nin üzerine yedi düvel birden çullanmisti. Hedefleri, terekesinden 40 devletin çiktigi bu devletin topraklarini ele geçirmekti. Kahraman ecdadimiz, cihadin farz-i ayri oldugu o devrede canla basla mücadele etti. Her aileden en az bir sehid verildi. Yüzbinlerce sehidin kaniyla yazilan o mücadele, tarihimizin “en aci hikayesi” dir. Bir de maalesef tarihimizin en az bilinen devresidir. Halbuki, nekadar aci da olsa, elem verici de olsa, tarihimizin bu bölümünü çok iyi bilmek durumundayiz. Zira, bu ülkenin dünkü düsmanlari bügünde mevcut ve hala ellerini yakamizdan cekmis degiller.Sayet, biz geçmisten laikiyla ders alir, dostumuzu, düsmanimizi iyi tanirsak, düsmanin kurdugu tuzaklari iyi sezebilirsek , hem elimizdeki mevcut topraklari korumus, hem de dersimizi iyi çalismak suretiyle dünyadaki bütün mazlum kardeslerimizi kurtarmanin yolunu bulmus olacagiz.Basta Filistin topraklari olmak üzere, birçok Islam ülkesi ve hemen hemen bütün dünya, Osmanli dönemindeki huzura ve refaha hasret durumda. Yedi tepedeki gerekli dersi alip, maglubiyet psikolojisini üzerimizden atarak, fetihler ve zaferler devrimindeki ruh iklimini yakaladigimiz taktirde, bütün o sehitlerin ve gazilerin ruhuda sad olacaktir.Sanli ecdadikiz, Osmanli Devleti sekerat halindeyken bile kahramanca mücadele etmis, üzerine düsen vazifeyi hakkiyla yerine getirmis, tarihe altin harflerle yazilan destanlar sergilemisti.Buyrun bu hüzünlü ve ibretlerle dolu tarihi birlikte okuyalim…