Agora

O, tarihin gördügü en etkileyici ve ilgi çekici kadinlardan biriydi. Hem nefes kesecek kadar güzel hem de adini matematikçi, filozof ve astronom olarak tarihe yazdiracak kadar zeki biri ve ne trajiktir ki ölümüyle bile unutulmayacak bir kadindi. Üzerine çullanan onlarca erkegin darbeleriyle son nefesini veren, cesedi sokaklarda sürüklenip eti kemiklerinden ayrilan ama ne olursa olsun tarihin unutulmazlari arasina giren bir kadin… IV. yüzyilda, Misir’in, Roma Imparatorlugu egemenligi altindaki günlerinde, Iskenderiye sokaklarindaki siddetli din isyanlari sehrin efsanevi kütüphanesine kadar ulasir. Duvarlarin ardinda hapsolan, yetenekli astronom Hypatia, ögrencilerinin de yardimiyla ilmini korumak için savasir. Bu sirada, iki erkek de aralarinda Hypatia’nin kalbini kazanmak için yarisir: Orestes ve genç köle Davus. Marta Sofia’nin filme çekilmis ve basrolünü Rachel Weisz’in oynamis oldugu “Agora”da, tarihin ilk matematikçisi olan Iskenderiyeli Hypatia’nin heyecan verici ve trajik hayati konu ediliyor.