Ahlak Eğitimi

Emile Durkheim’in, yüz yil kadar önce (1902-1903) Sorbonne’da ögretmenlik bölümü ögrencilerine Ahlak Egitimi basligi altinda sundugu bu toplumbilim ders notlari hâlâ bir basyapit olma niteligini koruyor.Modern toplumun sahip olmasi gereken laik (akilci) ahlak anlayisinin ilkokul çagindaki bir çocuga nasil aktarilabilecegini ve ögretmenin bu konudaki yadsinmasi olanaksiz önemini, bilimsel kanitlara dayanarak açiklayan ünlü Fransiz toplumbilimci ve düsünür, bu çalismasiyla yalnizca içinde yasadigi topluma degil, laik yasam (akilci yasam düzeni) biçimini benimsemis tüm toplumlara büyük bir hizmet sunmustur. Yegeni ve en yakin çalisma arkadaslarindan biri olan Marcel Mauss: “Durkheim’in en önemli çalismalari aile ve ahlak üstüne olanlardir” demektedir.20. yüzyil basinda ülkemizde bilinen ve taninan bir isim olan Durkheim’la, Ziya Gökalp ve baska sosyalbilimcilerin ilgilenmis olduklarini biliyoruz. Ahlaki açidan içinden geçmekte oldugumuz bu olaganüstü çalkantili dönemde, böyle bir metnin mevcut karmasanin içinden çikilmasina katkida bulunabilecegini düsünüyoruz. Zira toplumumuz giderek daha modern bir görünüm sunmasina karsin hangi ahlak kurallarina uymasi gerektigini bilemiyor gibidir. Çok degisik ahlak anlayislarinin bulundugu bu toplumun, artik bir ve herkes için geçerli olacak ahlak anlayisina sahip olma zamani gelmis geçmektedir. Türkiye toplumunun en önemli güncel sorunlarindan biri budur. Bu sorunu çözemedigi sürece Türkiye toplumu ikinci sinif bir toplum olarak kalmaya mahkûmdur.Oguz Adanir