Alparslan Türkeş (1980-1997) (Ciltli)

Alparslan Türkes’i dogru anlamak ve eserlerinden yararlanarak Türk milletine geregi gibi hizmet etmek için öncelikle “Türk Milliyetçiligi” fikrini ve hareketini dogru kavramak gerekir. 20. yüzyilda Türk milliyetçiligi fikrinin en büyük temsilcisi, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran devlet adami büyük Atatürk’tür. Mustafa Kemal Atatürk, hem fikir adami, hem devlet adami hem de siyâsetçidir. Dünya tarihinde bu üç niteligi bir arada milletinin hizmetine ahenkli bir biçimde sunabilen pek az toplum önderi vardir. Alparslan Türkes’i anlayabilmek için öncelikle Ziya Gökalp ve Mustafa Kemal Atatürk’ü tanimak ve Türk milliyetçiligi fikrini kavramak gerekmektedir. Fikir hareketlerini ve temsilcilerini anlamak öncelikle yeterli kültürel alt yapiya sahip olmakla mümkündür. Böyle bir alt yapiya sahip olmayanlar ancak fikir hareketlerinin sloganlarini tekrarlarlar ve zora gelindiginde veya kavrayamadiklari uygulamalar gördüklerinde liderlerini suçlayarak yol degistirirler.Türk milliyetçiligi fikir hareketi diger milletlerin milliyetçiliginden farkli olarak irkçilik ve soykirimcilik temeline dayanmamaktadir. 20. yüzyilda Alman milliyetçisi Hitler’in soykirimci irkçilik anlayisi, milliyetçiligin soykirimcilikla esdeger algilanmasina sebep olmustur. Ikinci Dünya Savasi’ndan sonra Türk milliyetçileri maalesef asiri olmakla ve irkçilikla suçlanmislar; ömürlerinin büyük bir bölümünde irkçi, soykirimci ve fasist olmadiklarini anlatmak ve ispat etmek zorunda kalmislardir.Rahmetli Basbugumuz Alparslan Türkes, bu suçlamalarla üç kere tutuklanmis ve ömrünün yedi yila yakin bir kismini hapishanelerde, iki buçuk yilini Hindistan’da sürgünde geçirmistir.