Alyoşa - Aliye Berger’in Öyküsü

“Içtenlik ögretilmez. Ne yasamda, ne sanatta. Okulu yoktur. Ne isem o oldum. ... Yasadigim, güzellikleriyle, acilariyla, asklariyla, ölümleriyle, baskaldirisim ve bas egmelerimle, umutlarim ve umutsuzluklarimla yasadigim, benim olan dünyayi yansitmak istedim yapitlarimda. ... Ama en çok, tüm bunlari kucaklayan ve adina hayat dedigimiz olaydan, serüvenden etkilendim. Ve asktan. Ve sevgiden. Askla yasadim. Ölümler bile öldüremedi bu bendeki aski. Ve coskuyla, askla, sevgiyle yarattim ne yarattimsa.“Aliye Berger- “Aliye Berger, insan kiliginda bir kelebekti. Girdigi, gezdigi, gördügü her yerde, güllerden güllere, güzelliklerden güzelliklere konarak dolasirdi. Görmek yetmezdi ona; iyiyi ve güzeli özümseyerek ruhuna sindirirdi. Bununla yetinmez, sonra zarif ve narin çizgilerle, büyüleyici renklerle yeniden yaratirdi onlari. Kelebekler kadar masumdu her yaratisi... Aliye Berger gözü, gönlü, ruhu oksardi. Cana can katardi, kelebekler gibi.“Talat Halman- “Hayatimda Aliye Berger kadar hem snob hem de ayni anda bohem olan baska biriyle daha tanismadim.“Gülriz Sururi- “Aliye Teyzem’i bir kelime ile anlatmak istesem hiç düsünmeden ’eksantrik’ derdim. Alyosa kimselere benzemezdi. Gücüm olsaydi, sahnelere böylesi güzel bir oyunda Aliye’yi oynayarak dönmek isterdim.“Sirin Devrim- (Tanitim Bülteninden)