Büyük bir Millet oldugumuzu kanitlamak için elimizden ne geliyorsa eksiksiz yapiyoruz:
Kurtardigi vatani parselledik.
Lozan’i silip Sevr’i tanidik.
Basariyi bilmem kimin türbesi basindaki agaca bagladigi çaputta gören bir gençlik yetistirdik.
Demokrasiyi tramvaya çevirdik.
Inkâri gerçek, gerçegi inkâr ettik.
Mustafa Kemâl’i dogduguna, Atatürk’ü yasadigina pisman ettik.
Basarisizligimizin, yoksullugumuzun, ezilmisligimizin nedenini hep O’nun ölümsüz fikirlerinde aradik.
Ne yaptiysa, tersini yapmakla uygarligin en önde gelen ülkesi olacagimiz hayaline kapildik.
O’na hem ihanet ederek hem de her 10 Kasim'da manevi varligi önünde sap gibi durarak söz de bagligimizi ifade ediyoruz sandik.
Atatürk’ü ne anladik, ne anlatabildik.
Yaptiklarini düsmanlari takdir etti, bizler inkâr ettik.
Dünyanin dört bir yaninda o saygiyla anilirken, bizler unutturmaya çalistik.
Her sorunun çözümünü onu inkâr etmekte aradik.
Dün O’na sahip çikmadik.
Bu gün inkâr ettik.
Yarin?
Düsünmek dahi istemiyorum.
S. Eris Ülger
Atatürk ile ilgili çalismalarini takdirle karsiladigim Sayin Eris Ülger’in “Atatürk Milliyetçiligi” adli bu kitabi, Belgesel ve tarihe isik tutacak nitelikte.
“Ne Mutlu Türküm Diyen” herkesin okumasini ve özümsemesini dilerim.
G. Anayasa Mahkemesi Baskani
Yekta Güngör Özden
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli