Balkanlar'dan Dönüş Belgesel Roman

“On bes gün çabuk geçmisti. Izinli geldigi Çanakkale'deki birligine dönüyordu. Serbest kalan on alti tümen sirayla diger cephelere sevk ediliyorlardi. Kendi tümeni de Bagdat cephesine intikal edecekti.Avlunun porta kapisinin esiginde duruyorlardi. Kucaginda bir kiz ve eteklerine yapismis üç oglan çocuguyla bir kadin, karsilarinda onlara veda etmekte olan genç adama soran gözlerle bakiyorlardi.Kadin, yünden dokunmus kahverengi yeldirmesini aralayarak “Bizi kime emanet ediyor da gidiyorsun?” dedi titreyen sesiyle. Genç adam ne cevap verecegini bir an düsündü ve sonra karisina, çocuklarina sefkat ile bakarak “Sizi avludaki su armut agacina emanet ediyorum.” dedi. Sözlerinde gizli bir sitem vardi.Onlar nereden bileceklerdi ki bu onun son sözleriydi ve bir daha hiç dönmeyecekti.Hüsmen, Tuna boylarindan kopup gelen, Anadolu bozkirlarini asan, selin önüne katilmis kuru bir dal parçasiydi. Çaglayan selin içindeki hercümerç ile sürüklenip gitti, ovalar, daglar asti; kimi yerde göllenip duraladi; kimi yerde yükseklerden düsüp köpükler saçti; çöller, ummanlar asti; Hindi, Çini geçti ve denize ulastiginda selin gücü bitip dinginlige ulasmisti. Tembel tropik denizin sakin dalgalari bir gün onu kumsala atti ve üzerini kumla örttü.Bu kitabin yazari Türk Hava Kuvvetleri’nde jet pilotuyken yüzbasi rütbesinde istifa ederek Türk Hava Yollari’na geçip, daha sonra yurt içinde ve yurt disinda çesitli hava yollarinda 41 yil uçarak emekliye ayrilmistir.