Bergson

Yasadigi dönemde, hem Fransa’da hem Fransa disinda hakli bir üne kavusmus olan Bergson, ele aldigi konulara yaklasma biçimi ve yazilarinda kullandigi üslup dolayisiyla meslekten felsefecilerden farkli, benzetmelerle yüklü, sanat degeri de felsefi degeri kadar yüksek denebilecek eserler üretmistir. Bergson'un bu tavri, onun izlenmesine olan ilgiyi artirmis, kisa süre içerisinde eserleri, Türkçe de dahil olmak üzere pek çok dile çevrilmistir. Yazma ve konusma tarzinin çekiciligi yaninda, içinde yasadigi dönemin büyük toplumsal-siyasal olaylari karsisinda da bir eylem adami olarak tavir takinan Bergson, felsefe tarihi hakkindaki derin bilgisi, biyoloji ve psikoloji alanlarina ait spesifik denebilecek bir derinlige sahip olmasi, dolayisiyla disiplinler arasi baglantilari da kurma yetenegi sayesinde sadece felsefe alaninda degil, pek çok alanda onu, kendisine basvurulan bir düsün adami kilmistir.Ali Osman Gündogan