Bir Ayağın Çukurdaysa Ötekiyle Bas Çık

Aslinda Yas Yetmis’e Dayandiginda Daha Yeni Basliyordu Her Sey Birkaç Sosyal Detay Yazdigi her kitapla klasik algilari altüst etmeyi basaran Erdal Demirkiran, 1000 yil yasamanin mümkün oldugunu anlattigi, 17. eseriyle ilgili sunlari söyledi: - El üstünde tutulan çocuklar ve bebekler Ugruna siirler yazilip sarkilar söylenen genç kizlar ve genç erkekler Adina kutlamalar düzenlenen, günler tahsis edilen anneler ve babalar Günü geldiginde hatirlamayi unutmanin ayip sayildigi sevgililer, esler ve daha kimler kimler Simdi lütfen söyler misiniz bana, bütün bunlar ve çok daha fazlasi her yas grubu için ayri ayri yapilirken varlik sebebimiz olan, sözde saygi duydugumuz ama özde kurtulmak için kuruldugumuz ihtiyarlara yönelik bir gün, gece ya da kutlama veya kendilerini iyi hissedebilecekleri; emekli lokalleri ve de huzurevleri disinda adam akilli bir tesis, egitim alabilecekleri bir okul, dertlerini paylasabilecekleri bir kurum neden yok dünyanin hiçbir yerinde? Söyleyeyim! Çünkü onlar günlerini görmüs, sefalarini sürmüs ve artik gitme zamani gelmis insanlar listesindedir de ondan! Oysa gerçek hiç de öyle degil! Varlar, yasiyorlar ve kimse istemese de onlar hem de diledikleri kadar yasayacaklar Velhasil kendini ölümsüz birer genç sayanlar, sözbirligi etmisçesine bir inatla ‘yasli’ dedikleri bu ihtiyarlari gömmekle mesguldü. Hâlbuki onlar da yaslaniyordu ve sanirim buna benden baskasi inanmiyordu. Özetlersek Erdal Demirkiran, o yok sayilan insanlara yönelik bir eser verdi bu sefer. ‘Yaslilar kitap okumaz!’ diye düsünen milyarlarca insanin aksine Demirkiran’in bu konudaki ciddiyetini görünce biz de, - Madem ihtiyarlar okuyacak, o zaman gözlüksüz okuyabilsinler! dedik ve kitaptaki harfleri büyüterek ergonomik bir iç tasarim yaptik. Bu arada harfler büyüyünce okumayi daha kolay hâle getirebilmek için kitabi bir de yatay olarak bastik. Ihtiyarlar için yazilmis ilk kitap olma özelligi tasiyan, bastan sona soluksuz okuyacaginiz, üzerinde (71+) ibaresi de bulunan ‘Bir Ayagin Çukurdaysa Ötekiyle Bas Çik’ isimli bu saheser, yine her zaman oldugu gibi ezber bozacaga benzer.