Bir Fincan Dostluk

Yasadigi sanssizliklarin ve kalp kirikliklarinin ardindan Sunny, kendisine Afganistan’daki savasin ortasinda evim diyebilecegi bir yer bulmustu. Otuz sekiz yasindaki Sunny, Kâbil’de islettigi kafenin müdavimlerine Amerikan misafirperverligiyle hizmet ederken kentte yasayan yabancilarla da dostluklar kurmustu. Fakat aralarinda Ingiliz bir gazetecinin, Amerikali bir danismanin ve genis bir çevresi olan zengin bir Amerikali kadinin da bulundugu bu yabancilar disinda Sunny, dilleri ve mizaçlari çogu Batili için anlasilmaz olan, fakat kalpleri ve ruhlariyla kimseden farki olmayan Afganlarla da arkadasti: Taliban’dan önceki günleri çok iyi hatirlayan ve artik yasadigi ultra-modern iliskiyi son derece gelenekçi oglundan saklamasi gereken anaç ve yasli Halajan ve herkesin hayatini tehlikeye atabilecek bir sirri olan genç Afgan köylüsü Yazmina. New York Times çoksatan yazari Deborah Rodriguez bu etkileyici ilk romaninda,  siyasal ve toplumsal çatismalarin sisleriyle kapli olsa bile dostluk, tutku ve umudun hâlâ varligini sürdürdügü uzak bir diyarin heyecan verici bir portresini sunuyor.