Bir Kulübe
Bir Kulübe

Gücünü, kasırgaya boyun eğmeyen bir ağaçtan alıyordu kulübe. Kökleri yerin derinliğindeki kayalara uzanıyordu. Bir yuva arayan herkesi göğsüne çağıran ulu ağaç ona da ikramda bulunmuştu. Kovuğu bir annenin göğsü gibi geniş ve merhametli, gövdesi bir babanın sarsılmaz bedeni gibi güçlüydü. Yaşlılar yapraklarının hışırtısını yorumlayarak bilgiye ulaşıyor, palamutlarının içindeki pelitler kimdir diye ayırt etmeden mahlûkâtı besliyordu. Fırtına bütün ağaçların belini bükerken meşe, kırılan dallarının yarasını sarmakla meşgul, yas tutarken bile dimdikti. Ona lazım olan işte böyle bir ağaçtı.

Dört duvar arasına sığmayan karakterlerin kulübesi bu; dört mevsime; yaza, sonbahara, kışa, bahara; dört elemente; havaya, suya, ateşe, toprağa; dört felakete; yangına, fırtınaya, sele ve zelzeleye; dört sığınağa; çadıra, kulübeye, beşiğe ve tabuta; dört duyguya; huzura, coşkuya, öfkeye ve aşka… Sığmazsa insan bir yere, cemre olup düşer, havaya, suya ve toprağa. Fakat dördüncü bir cemre daha var kayıtlarda görünmeyen: Ateşe Düşen Cemre.

Hümeyra Yabar, “Bir Kulübe”de ateşe düşen cemreyi Vivaldi’nin “Dört Mevsim”i derinliğinde anlatıyor.
Yazar Adı
Hümeyra Yabar
Baskı Sayısı
2. Baskı
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Kapak Türü
Karton Kapak
Ölçü Birimi
AD
Basım Yılı
2022
Sayfa Sayısı
270
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli
Ebat Bilgisi
çokebatlı
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: EN