Caesar

Dramatik ölümünden bu yana iki bin yildan fazla süre geçtigi halde antik dünya denince adi akla ilk gelen kisi olan Romanin ünlü komutani ve yöneticisi Gaius Iulius Caesar (MÖ 100-44), servetini yitirmis kadim bir ailenin genç mensubu olarak toplum içine çiktigi ilk andan son gününe kadar kiligi, edasi, tavri, kivrak zekâsi ve özgüveniyle ilgi çeken biriydi. Togayi kimse onun gibi giymedi, saçlarini kimse onun gibi taramadi; kimse onun gibi yürüyüp onun gibi konusmadi Romada. Sehrin en tekinsiz döneminde erken yasta kamu hizmetine girip kisisel çekismelerin, siyasi suikastlarin, mali skandallarin, komplolarin arasindan siyrilarak en tepeye, konsüllüge ulasmasinda, halk yiginlari yararina politikalari kadar bu karizmasinin da payi vardi. "Romadaki her kadinin kocasi" gibisinden israrli yakistirmalar, "kel zampara geliyor, karilarinizi saklayin Romalilar" tarzi kaba espriler bile kisisel cazibesine ve siyasi kariyerine zarar veremedi.Asil sanini ve zenginligini, bir milyondan fazla insani öldürüp bir o kadarini da esir aldigi Galyadaki valiligi sirasinda kazanan Caesar, bundan sonra eski siyasi ortagi Pompeiusla içsavasa tutustu. Onu da yendiginde, ülkesinin topraklarini genisletmis, dört kez zafer alayi düzenleyip dört defa konsül olmus, senato tarafindan ömür boyu diktatörlük payesiyle ödüllendirilmis, takvime bir ay ekleyip o aya kendi adini vermis, döneminin basta gelen edebi eserleri arasinda sayilan Gallia Savasi adli kitabini yazmis biri olarak Romadaki en zengin, güçlü ve etkili kisi haline geldi. Bu sekilde hayatinin zirvesine ulasmisken cumhuriyeti yok edip kralligini ilan edecegini düsünen bir grup cumhuriyetçinin düzenledigi suikast sonucu öldürüldü.Tarih, siyasi bir sahsiyet hakkindaki hükmünü verirken, çagdaslarinin ve sonraki kusaklarin hayatini ne derece etkilediginin yani sira hareketlerinin baskasinda olmayan bir tilsimla yüklü olup olmadigina da bakar. Antik Romanin toplumsal hayatini gözümüzde basariyla canlandiran uzman tarihçi ve yazar Adrian Goldsworthynin harika biyografisi, dünyada çok az insana bahsedilmis bu özel büyüye Caesarin da sahip olduguna dair en güzel anlatimlardan birini olusturuyor.