Çağdaş Din Felsefesinde Evrenin Birliği ve Çokluğu

Evrene ister birlik, isterse çokluk açisindan bakalim, genel olarak 20. yüzyilin evren fikrini anlamak için, bu asra kadar küçük degisiklikler disinda önemli ölçüde varligini korumus ve devam ettirmis olan klasik evren anlayisina kabaca göz atmak, çok evrenler fikrine nasil gelindigini daha iyi anlamak için gerekli ve yararli gözükmektedir. Bu, 20. yüzyilda meydana gelen bilimsel degisikliklerin ve gelismelerin modern evren fikrine ne ölçüde yansidigini anlamak için de kaçinilmazdir. Evrenin Birligi ve Çoklugu adli bu çalismamizda, konuyu din-bilim iliskisi baglaminda ele alirken din ve bilimin, konu, amaç ve yöntem bakimindan birbirinden farkli iki disiplin oldugunu ve bunlari kesinlikle birbirine karistirmamak gerektigini hep göz önünde tuttuk. Ayrica bu tip çalismalarda da bu hususun daima dikkate alinmasi gerektigini vurgulamak istiyoruz. Bu çerçevede kalindigi sürece, din ile bilim arasinda olumlu bir iliskinin varligindan söz etme olanagi her zaman vardir. Aksi takdirde, dinin bilime, bilimin de dine indirgenmesi ve bu iki disiplinin birbirine karistirilmasi kaçinilmaz olabilir; böyle bir tutum içine girmek, din ve bilim arasinda muhtemel bir gerginlige neden olabilir. Din-bilim iliskisi dogrultusunda yapilan her çalismanin, bu gerçegi daima göz önünde bulundurmasi daha gerçekçi olsa gerektir. Burada din derken kastettigimiz var olan bütün dinler degil, özellikle, üç büyük ilahi dindir. (Arka Kapak)