Cengiz Han'a Küsen Bulut

Yazar bu eserinde sosyalist rejime, daha önce yazdiklarindan daha sert elestiriler yöneltir. Bu roman aslinda yillarca rejimin her katinda bulunmus birinin görgü sahitligi yapmasindan baska bir sey degildir. Totaliter, baskici kafa yapisini bütün çeliskileriyle gözler önüne serer. Devletin çikarlarindan daha önemli ne olabilirdi? Bazilari insan hayatinin önemli oldugunu saniyorlardi... Ne laf ya! Devlet bir sobadir ve yakiti da yalniz insandir. Yakilacak insan olmazsa soba söner. Sönen, yanmayan sobanin da hiçbir yarari yoktur. Ama öte yandan bu insanlar devlet olmadan yasayamazlar: Sobayi tutusturan, yakan onlardir. Sobayi yanar tutmakla görevli olanlar da ona yakit temin etmeliydiler. Insanin temel meselelerini, askini, hasretini, düsüncelerini kisacasi insani anlatti Cengiz Aytmatov. Kökü Manas’ti. Gelenekten gelecege uzaniyordu düsünceleriyle. Yepyeni ufuklara açiliyordu. Çocuklugunda dinledigi masallar, gençliginde hasret ve hüzünle eslik ettigi sarkilar, ozanlarin yaktigi türküler dünya görüsünün temelini olusturdu. Insanlarin gönlünü kazandi eserleriyle. Dünyanin dört bir tarafinda okundu. O, yazilmamis bir tarihin dilini kesfederek sadece insanlari ve tabiati degil, insanin ve tabiatin hâllerini bu dille anlatiyor eserlerinde. Okuyucuyu çeken de onun bu özgün kurgusu ve üslubu oluyor.