Duyguların Kültürel Politikası

Sara Ahmed duygu, beden ve dil üzerine elestirel düsünceye yaptigi bu büyük katkida, duygulari rasyonel düsüncenin gölgesinden kurtarip hak ettigi konuma geri yerlestiriyor. Duygularin, bedenleri ve kültürleri sekillendirmedeki rolünü incelerken, retorige dair yenilikçi analizleriyle bunlarin dile getirilme tarzinin önemini de gözler önüne seriyor. Duygularin Kültürel Politikasi'nda irk, toplumsal cinsiyet ve cinsellik arasindaki kesismelerden yola çikilarak "ötekilerin" nasil duygularin nesnesi haline geldigi, iyi ya da kötü duygularin kaynagi olarak tanimlandigi ele aliniyor. Uluslararasi terörizm, mültecilik ve göç, toplumsal barisin temini üzerine tartismalardan yola çikan Ahmed, duygularin kamusal kültürde dolasima girdigini ve gündelik yasamda baskalariyla etkilesimlerimizi biçimlendirdigini savunuyor. Duygularin, iktidar iliskilerini yeniden üretmede nasil islevsel hale geldigi üzerinde dururken, feminist ve queer direnis politikalari açisindan öneminin de altini kalinca çiziyor. (Tanitim Bülteninden)