Duygusal Adam

Yasamini Avrupa'nin farkli kentlerinde konserler vererek geçiren, kisa bir zaman önce üne kavusmus genç bir opera sarkicisi, sik sik yaptigi tren yolculuklarindan birinde gözlerini tam karsisindaki koltukta uyuyan kadindan alamaz. Kadin, yanindaki iki adamla birlikte tuhaf bir üçlü olusturur.Opera sarkicisi kaldigi otelde bu adamlardan biri olan Dato'yla barda karsilasinca üçlünün gizemini çözer: Kadinin adi Natalia Manur'dur ve çok mesgul bir isadami olan Sinyor Manur'la evlidir. Dato'nun görevi ise kocasi sürekli çalistigi için Natalia Manur'a eslik etmek, onunla birlikte bulunduklari kenti gezmek, onu eglendirmektir. Bardaki bu karsilasmadan sonra Natalia'nin iki refakatçisi olur: Dato ve opera sarkicisi. Ancak opera sarkicisi refakatçilik rolüyle yetinmez, Natalia'ya âsik olur. Kuskusuz Sinyor Manur bu aski fark edecek ve engellemek için elinden geleni yapacaktir.Proust'u çagristiran bir anlatimin egemen oldugu Duygusal Adam, yazarin da Sonsöz'de belirttigi gibi "askin kendisinin ne görüldügü ne de yasandigi ancak ilan edildigi ve hatirlandigi bir ask hikâyesidir."