Egemenlik

Tarihsel bir ugrak olan ulus-devletin sonunun geldigini söylemek, üstelik gerçekçi bir alternatif model önermeksizin bir erime ya da çözülmeden bahsetmek, siyasal pratikleri anlamlandirma açisindan dogru bir yöntem olarak görünmemektedir. Ancak ulus-devlet hükümranliginin farkli bir yöne girdigi de açiktir. Devlet hükümranliginin hukuksal dayanagini olusturan egemenlik kavrami, artik siyasal iktidarin kullaniminin yeni yöntemlerini göstermektedir. Ulus-devlet, türdeslestirici, bütüncül ve mutlak otoriter yapidan, daha esnek, farkli toplumsalliklari kapsayan, küresel düzenin parçasi durumunda bulunan bir modele evrilmektedir. Bu evrimin sonucunun birey haklarini daha fazla güvence altina alan, demokratik ve özgürlükçü bir yönetim anlayisini beraberinde getirmesi beklenebilir. Ayni yaklasimin evrensel uzantisi ise devletlerin karsilikli olarak birbirlerinin haklarina saygili, ancak hak ihlalleri gibi tüm insanligi ilgilendiren sorunlara duyarli bir görünüm çizmeleridir. (Tanitim Bülteninden)Ince Kapak: