Erkek Millet Asker Millet Türkiye'de Militarizm, Miliyetçilik, Erkek (lik)ler

“Askerlik yapmayana adam denmez”: Herhalde Türkçenin en basinçli sözlerinden biri bu. Askerlik ve erkeklik… Birbirlerini takviye eden iki güçlü kimlik, birbirine dolanan iki hegemonik ideolojik söylem. Bu söylemlerin isleyisini çözümlemek, militarizmi anlamanin ve sorgulamanin da sarti olmali. Militarizm sadece ‘büyük politika’ düzleminde hüküm sürmüyor çünkü, askerlik ve erkeklik deneyimleriyle ve anlatilariyla kendini gündelik hayatta yeniden üretiyor.Erkek Millet Asker Millet, iste böyle kilcal damarlara nüfuz eden bir çözümlemeye girisiyor. Türkiye’de zorunlu askerligin Balkan Savaslari’ndan günümüze uzanan tecrübesinin degisik cephelerine, anlatilarina, kültürel temsillerine bakiliyor kitaptaki yazilarda. Zorunlu askerligin vatandasligi ve ulusu kurucu makro politikasi yaninda, gündelik deneyiminin antropolojisi de ihmal edilmeden… Gazilik ve sehitlik etrafindaki erkeklik kurgularini inceleyen yazilar özel bir odak olusturuyorlar. Ideal erkeklik (kahramanlik) mitoslarini, beden ekonomilerini sorgulamak, erkeklik karmasasini da ele almaya kapi araliyor. Askerligin, cinsel kimlikleri tanimlarken kadinlari (anneleri!) da eklemleyen bir toplumsal cinsiyet rejimi kurdugunu görüyoruz.