Felsefe Atlası

Felsefe Atlasi: Düsünmenin Mekânlari ve Yollari esi benzeri olmayan bir eser: Dünyanin dört bir yanindaki felsefe akimlarini kapsayan, insanligin fikir tarihini 41 ayri haritayla görsellestiren ve felsefenin göz ardi edilen cografya boyutunun tarihine dair cevaplar sunan bir atlas. Bu Atlas felsefenin soyut bir kavramdan fazlasi oldugunu gösteriyor. Bunu olabilecek en görsel biçimde yapabilmek için çok sayida harita ve diyagram yardimiyla “düsünmenin mekânlarini ve yollarini” gözler önüne seriyor ve baslangicindan günümüze, Afrika’dan “Orta Ülke” Zhongguo’ya dek insanligin fikir tarihini nakis gibi isliyor. Felsefe ve bunun temsilcilerinin kavranmasi, Elmar Holenstein’in bu kitabi hazirlarken önem verdigi unsurlardan sadece biri. Yazar bunun ötesinde kültürler arasi fikir alisverisine, dünyanin çesitli köselerini birbirine baglayan iliskiler agina agirlik vermistir. Felsefe ögretileri, birbirinden yalitilmis hâlde incelenemez, gelisir ve çevrelerine bagli olarak degisirler. Nitekim “Avrupa Felsefesi” tabir edilen yönelim, sadece Hellas’tan çikip Roma üzerinden Paris, Oxford ya da Königsberg’e ulasmamis, asil önemli kazanimlarini Güneybati Asya ve Kuzey Afrika gibi “yan yollara” sapmasiyla edinmistir. Haritalar ve bunlara eslik eden metinler, düsüncenin tarihini bir kez de farkli bir perspektiften degerlendirmeye davet ediyor. Dünyanin tüm kara parçalarinin esit bir bakis açisiyla degerlendirildigi bu kitapta, Avrupa merkezli adlardan vazgeçilmis, yabanci adlar yerine özgün adlar tercih edilmistir. Dolayisiyla, mesela Ön Asya, bu kitapta, Güneybati Asya; Kore ise Han’guk olarak adlandirilmistir. “Düsünmenin mekânlari ve yollarina” dogru çikilan bu seyahatte biri kisileri, digeriyse yerleri kapsayan iki genis dizin eslik ediyor. Felsefenin tüm mekânlari ve büyük küçük tüm düsünürlerin ömürlerini geçirdigi yerlerin ayrintili biçimde yer aldigi bu dizinler, uzmanlar bir kaynak metin; felsefeyle yeni ilgilenenlereyse birer bilgi hazinesi sunuyor. “Egitimli bir akli cografyadan daha iyi isleyen ve yetistiren baska bir kavram yoktur” -Immanuel Kant