Fragmanlar

Novalis için felsefe bir yurt özlemidir. Felsefe her yerde evinde olabilme istegidir. Böyle bir filozof olarak dogmustu Novalis. Nesneleri, sebepten sebebe el yordamiyla ilerleyip bir ip merdiveniyle derine inercesine incelemek tarzindaki egilimi, onu filozof kilan asil seydi. Nesnenin dis yüzüne takili kalmak, onun için iyiden iyiye imkânsizdi; görünmez bir madde, onun zekâsini her yerde en içlere dogru yönel¬tiyordu. Böylece filozoftu, her zaman, her an, bütün gücüy¬le, insan oldugu kadar; bu nedenle de savastigi ve hayatin¬da ona karsi davrandigi bir teoriyle karsilasmamisti. Felse¬fesi, tipki siiri gibi onun hayatiydi: Hayatta ögrenilmis, ha¬yata uygulanmisti.Alman romantikleri Novalis için "atomlar hâlinde siir ya¬zar" diyordu. Onun fragmanlari ise, atesli toplar gibi güzel siçrayislarla yükseliyordu, karanlik gökyüzüne yumusak bir aydinlik birakarak..."Rüyamizda rüya gördügümüzü görüyorsak, uyanmak üzereyizdir. ""Ölüm, bütün öteki kendini asmalar gibi daha hafif bir var¬lik yaratan bir kendini veristir."Insan bu sözlerde temellendirilemeyen bir öz sezer ve bu ö¬zü yakalamak ister; ama bunlar ayni zamanda insanin arastirmaksizin gözü kapali kendini vermek istedigi bir nefes müziktir.Novalis özdeyislerinde siirden, felsefeye, ölümden kendi birlik düsüncesine romantik bir dünyanin bakis açisini bir sair-düsünür olarak yetkinlikle dile getirir.