Geç Bir Sonbahardı

Geç Bir Sonbahardi, bir sürgünün, Ferda’nin 28 yil sonra, elli yasinda, ülkesine dönme istegini, dönüsünü ve yasadiklarini ele alir. Katilin, olay mahalline ve maktule dönüsü gibi, sürgün de gün geçtikçe dogup büyüdügü, özlemle geçirdigi zamanlara dönüs yapmak ister. Bazilari döner ve kirikliklarla karsilasir, bazilari ise ömürleri tükenip gidene kadar, yurtlarini biraktiklari günden itibaren animsarlar ve özlemle anarlar. Sürgün köklerini saldigi topraklarda son nefesini vermek ister. Romanin temel karakteri Ferda da böyle bir yerde durur. Aslinda siyasi bir dönemin ve yakin dönem Kürt aydinlanmasinin bireylerinden ve temsillerindendir. Bir kusagin sembolüdür. Yurtsuzluk ve dünyanin ortasinda her iki tarafa da ait olmama duygusu acinin katmerini arttirir. Bir kahramandan öte kaybettigi gençligini ve geçmisini aramayan bir anti-kahraman, tutulmayan ve tutunamayandir. Ülkesine döndügünde attigi her çiglik önce kendisini yaralamistir.