Hayatın 50 Hediyesi

“Hayat için yol haritasi” olabilir mi? Olabilir. Hayat akip giderken bazen öyle dolambaçli, öyle engebeli yollardan geçmek zorunda kaliyor, hatta öyle çikmaz sokaklara sapiyoruz ki, elimizde bir “yol haritasi” olsa hiç fena olmaz dogrusu… Regina Brett’in elli yasini geride biraktiginda kaleme aldigi bu kitap tam da böyle bir yol haritasi… Yazar, hayli çalkantili hayatini söyle özetliyor: “Alti yasindayken rahibeler tüm dünyami alt üst ettiler, on altisinda çok fazla içki içen kayip bir ruhtum, yirmi birinde bekâr bir anne, otuzunda üniversite mezunuydum, on sekiz yil boyunca yalniz bir anne oldum ve sonunda kirk yasinda bana kraliçe gibi davranan bir adamla evlendim. Kirk bir yasinda ise kansere yakalandim…”Kanseri yendikten sonra hayata bakisi degisen Brett’in kaleme aldigi bu elli küçük hayat hikâyesi her okuyanin kalbine dokunuyor; gerçekten bilgelik ve duyarlilikla islenmis hikâyeler ayni zamanda dürüstlük ve cesaretin de ürünü olan çarpici, etkileyici “hayat dersleri” içeriyor. Einstein, “Hayatinizi yasamanin yalnizca iki yolu vardir” demis; “Biri, hiçbir seyin mucize olmadigini, digeri de her seyin bir mucize oldugunu düsünmek...” Her seye ragmen ikinci sikki dikkate alirsaniz mucizelerin tadini çikarabilirsiniz. Ve bu arada kitaptaki son dersi de unutmamakta fayda olabilir: “50. Ders: Hayat bize hediye paketiyle sunulmuyor ama yine de hayat bir hediyedir.” Degerini bilen yasar…