Hikmet Evi

Ortaçag Arap âlimlerinin olaganüstü hikâyesi...Avrupa'nin, Müslümanlarin ilim kuyusundan içmelerinin anlatilmamis öyküsü...Bilim ve felsefe alanlarinda göz kamastirici buluslara imza atan Ortaçag Arap âlimlerinin ve bu bilgileri Bati'ya götüren gezgin Avrupalilarin olaganüstü hikâyesi...Roma'nin yikilisindan sonraki yüzyillar boyunca Bati Avrupa, karanlikta kalmis bir durgun su; geçimlik tarim, asgari okuryazarlik ve siddetli çatismalarin egemen oldugu bir dünyaydi. Öbür yanda hizla gelisen Arap kültürü, Bagdat ve Antakya'dan ya da Iran, Orta Asya ve Müslüman Ispanya'nin sehirlerinden gelen bilimsel buluslari görebilme sansina erisen Avrupalilarin gözlerini kamastiriyordu. Buralarda filozof, matematikçi ve astronomlar, bilginin sinirlarini durmadan genisletiyor ve Platon ile Aristoteles'in eserlerine yeniden can veriyordu.Bagdat'ta Beytü'l-Hikme yani "Hikmet Evi" adiyla taninan halifelik kütüphanesinde, Abbasi halifelerinin emrinde ilim adamlarindan olusan bir ordu çalisiyordu. Avrupa'daki en iyi kitap koleksiyonlarinin en fazla yirmi otuz kitaptan olustugu bir dönemde Hikmet Evi'ndeki kitap sayisi dört yüz bini buluyordu.Yurttaslari Müslümanlara karsi kanli Haçli Seferleri'nde çarpisirken, bilgiye susamis bir avuç gözü pek Hiristiyan ilim adami, Islam ülkelerine seyahat ederek bilim, tip ve felsefe alanlarinda Rönesans'in temelini olusturan paha biçilmez mücevherlerle dönüyordu.Bu parlak ve düsündürücü kitapta Lyons, "Bati" kültürünün Ortaçag Arap medeniyetinin zaferlerine ne çok sey borçlu oldugunu ortaya koyarak, Avrupa'nin Müslümanlarin ilim kuyusundan içmelerinin anlatilmamis öyküsünü kelimelere döküyor.Ince Kapak: