İletişim

Insanlarin, birlikte yasayabilmeleri için her seyden önce birbirleriyle iletisim kurmalari gerekir. Iletisim kurabilmek için ise brirbirimiz ile nasil konusacagimizi ve birbirimizi nasil dinleyecegimizi bilmememiz gerekir. Konusmak da, dinlenmek kadar incelik ve zahmet gerektirir. Insanlar, diger insanlari sözleri ve davarnislari ile yaralamakta, incitmektedir. Onlar iletisimi zorlastirmakta ve hatta koparmaktadir. Kisaca biz, sözlerimiz ve davranislarimiz ile duvarlar örnekte veya pencere açmaktayiz. Dolayisiyla iletisimde neyi nasil söyleyecegimiz çok ama çok önemlidir. Ayrica iletisimde konusmak kadar dinlemek de hayati önemdedir. Oysa bizim, toplum olarak baskalarini dinlemek gibi bir aliskanligimiz pek yoktur. Ama anlamak ve anlasilmak için kendimiz konusmaktan ziyade öncellikle karsimizdakini dinlemeye ve karsimizdakinin görüsüne kulak vermeye hazir olmamiz gerekir. Konusma, tartisma ve dinleme, yani diyolog becerisini gelismemis oldugi toplumlarda siddetin, saldirganligin, kavga ve çatismalarin, birbirlerini yok saymalarin, yalnizliklarin, intiharlarin, psikolojik rahatsizliklarinin vb. oraninda ciddi bir atis olacagini söylemek herhalde kahin olmayi gerektirmez.
Elinizdeki bu kitap, insanlararasi iletisim ve etkilesimi incelemektedir. Kitabimizda iletisimin iki tanimlayici ögesi oldugu temel varsayimdan hareketle sözlü ve sözsüz iletisim ayri ayri ele alinip irdelenmektedir. Ardindan hepimiz açisindan
hayati öneme haiz olan anlama ve anlasilmanin nasil gelistirilecegi konusunda öneriler gelistirilmeye çalisilmaktadir.