İletişimin Kalbi Sözsüz İletişim Becerileri

Hayallerimiz, beklentilerimiz, umutlarimiz bizi yasama baglayan, zorlu sinavlardan geçmemize ve yasantimiza devam etmemize yardimci olan en büyük destekçilerimiz… Bunlari gerçeklestirirken huzurlu, mutlu, basarili ve saglikli olmayi da istiyoruz. Peki, tüm bu isteklerin hayalden gerçege dönüsmesindeki en büyük yardimcimiz ne olacak? “Tabii ki iletisim becerimiz” dediginizi buradan duyuyor gibiyim. Haklisiniz, iletisim becerimiz sosyal iliskilerimizdeki basarinin yüzde 85’lik diliminde söz sahibi. Iletisim becerimiz sayesinde iliski kurabiliyor, sürdürebiliyor, gerektiginde ise sonlandirabiliyoruz. Hayatimizi kapsayan iletisim becerimizi basarili bir sekilde sergilerken de birçok alt dalina özen gösteriyoruz. Sözel, yazili ve sözsüz becerilerden olusan bu alt dallar kendi içlerinde birçok kola ayriliyor ve biz burada sözsüz dalin kollarina bakacagiz.
Sözsüz iletisim becerisi her ne kadar, konusma ve yazma becerilerinin ortaya çikmasindan önce tarihin ilk dönemlerinden yasantimiza giren bir becerimiz ise de, bilimsel açidan ele alinarak, inceleme konusu olmasi daha yakin dönemlere dayaniyor. Sözsüz iletisimin sessiz yönü olan kinezik (beden dili) basta olmak üzere, sesli yönü olan para-linguistik ve duyulara dayanarak biçimlenen nesnel iletisim bu kitapta sizin karsiniza çikacak. Kinezik basligi altinda jestler ve mimikler incelenirken, para-linguistik çerçevesinde ses özellikleri ve susma, son olarak ise nesnel iletisim basligiyla proksemi (uzamsal iletisim), haptik (dokunarak iletisim), kroksemi (zamanla ilgili iletisim), estetik, fiziksel ve genel görünümle ilgili okumalar yapacaksiniz. Yasantimizi çevreleyen bu iletisim becerimiz hakkinda gelisim saglarken hepimize kolay gelsin.