Isı, Işık ve Hidroterapi

Isı Işık ve Hidroterapi
Hastalıkların tedavisinde ısı, ışık ve suyun kullanımı çok eski tarihlere dayanmaktadır. Bilimsel kanıtlar, ısının, ışığın ve suyun uygun yerlerde, uygun zamanda, uygun dozda, profesyoneller tarafından bilimsel temelere dayanarak uygulanmasının son derece yararlı sonuçlar verdiğini göstermektedir.
Kitabımızın temel amacı, bu alanda eksikliği hissedilen Türkçe bir kaynağı güncel bilgilerle güçlendirerek literatüre kazandırmak ve akademisyenlere, fizyoterapistlere, fizyoterapi öğrencilerine, ısı ışık hidroterapi modalitelerine ait fiziksel prensipler, fizyolojik etkiler, uygulama yöntemleri, endikasyon ve kontraendikasyonlar, risker konusunda temel bilgiler ve uygulama örneklerini sunmaktır.
Kitabımızın içeriğine genel olarak bakacak olursak; 28 bölümden oluşan “Isı Işık ve Hidroterapi” kitabımızın adına uygun olacak şekilde, öncelikle ısıdan bahsedilmiştir. Yüzeyel sıcaklık uygulama ajanları fizyoterapistler tarafından sıklıkla kliniklerde kullanılan terapatik modalitelerdendir. Genel olarak sıcağın kollajen doku elastikiyetini artırdığı, eklem sertliğini azalttığı, kas spazmını azaltıp kan akımı ve metabolizmayı artırarak ağrıyı hafiflettiği kabul edilir. Yüzeyel sıcaklık ajanları içerisinde en sık hot pack, parafin, infraruj, sıcak su uygulamaları kullanılır. Bu kitapta fizyoterapi uygulamalarında sıklıkla kullanılan yüzeyel sıcaklık ajanlarının fizyolojik etkileri ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarında kliniklerde fizyolojik etkisi nedeniyle en sık kullanılanlardan birisi de lokal soğutma yöntemidir. Tedavide kullanılan diğer tüm fiziksel modaliteler gibi soğuk uygulamanın da fizyolojik etkileri hastalıklara ve uygulama yöntemlerine göre çeşitlilik gösterir. Kitabımızda bu konuyla ilgili kapsamlı bilgiler verilmiştir.
İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren büyük bir gizem ve merak konusu olan ‘güneş’, gezegenimize ulaştırdığı ışınları sayesinde yaşamın varoluşunu ve devamlılığını sağlamıştır. Çok eski çağlarda bile güneş ışınlarının iyileştirici etkilerine inanılmakla birlikte; birçok önemli bilim adamının (Newton, Herschel, Einstein gibi) yapmış oldukları ‘aydınlatıcı’ çalışmalar sayesinde çağımızda, görünen ve görünmeyen birçok farklı ışık tipinin insanoğlu üzerindeki farklı biyolojik ve fizyolojik etkileri tanımlanabilmiştir.
Bu çalışmaların sonucunda özellikle elektromanyetik spektrumun ortaya çıkmasıyla, farklı ışın türlerinin dalga boyları veya frekans değerlerinin rölatif pozisyonları ifade edilmiştir. Kitabımızda Elektromanyetik dalgaların sağlık alanında uygulanması ile fiziksel ve biyolojik özellikleri konusunda klasik ve güncel bilgilere verilmiştir.
Suyun tedavi amaçlı kullanımı insanlık tarihi kadar eskidir. Hayatın başladığı intrauterin dönemden itibaren insan hayatı için vazgeçilmez olan su, en eski çağlardan beri yaşam, şifa ve kutsal ritüeller için kaynak olmuştur. Suyun tedavi amaçlı kullanımı da tarih kadar eskidir.Balneoloji, banyo bilimi anlamına gelmektedir. Bilimsel bir disiplin olarak balneoloji; yer altı, toprak ve su kaynaklı doğal iyileştirici faktörleri inceleyen bilim dalıdır. Balneolojik tedaviler ise ; balneolojik kaynakların belirli yöntemlerle; düzenli aralıklarla, seri halde tekrarlanarak kullanılmasıyla, belirli bir zaman aralığında ve kür tarzında gerçekleştirilen bir uyarı- uyum tedavisidir Aquterapi(su içi tedavi) ise tarihi kökenleri güçlü olan bu tedavi yöntemi için kullanılan yeni bir terminolojidir.Bu konularla ilgili ayrıntılı bilgiler kitabımızda yer almıştır.
Bu uygulamalar özellikle hareket sistemindeki ağrılı durumlar üzerine yaygın olarak kullanılmaktadır. Balneolojik kaynakların (termomineral sular, çamurlar, gazlar) tedavi edici etkileri yüzyıllardan bu yana deneyimlenmiş ve suyun tedavi üzerine etkinliği güncel bilimsel çalışmalarla desteklenmiştir.
Kitabımızın hazırlanması sürecinde, çok değerli hocalarımız Prof. Dr. Hülya Kayıhan ve Prof. Dr. Nur Tunalı editörlüğünde kaleme alınmış olan ve ilk