Kabuslar Pazarı

Hikâyelerim bir araya geldigi zaman kendimi sadece gece yarilari satis yapan bir sokak saticisi gibi hissederim. Ürünlerimi sergileyip okurlarimi -yani sizleri- gelip seçin diye davet ederim. Ama gerekli uyariyi yapmayi da ihmal etmem: Kuzum, dikkat edin, çünkü bu seylerden bazilari tehlikelidir. Bunlar, içinde kötü rüyalarin gizlendigi; gözünüzün uyku tutmadigi gecelerde, kapadiginiza emin oldugunuz halde, "Odanin kapisi neden açik?" diye merak ettiginiz zamanlarda akliniza takilan hikâyelerdir. Iste, ürünlerim bunlar, sevgili Daimi Okurum. Bu gece her seyden bir parça satiyorum - otomobile benzeyen bir canavar (Christine tadinda), ölüm ilaninizi yazarak sizi öldürebilen bir adam, paralel dünyalara erisimi olan bir e-kitap okuyucu ve her zaman çok begenilen konu: insan türünün sonu. Ben bu ürünlerimi diger sokak saticilari çoktan evlerine gittikten sonra, sokaklar bombosken ve donuk bir ay isigi sehrin çatilarinda gezinirken satmayi seviyorum. Iste bu zamanlarda örtümü yere yayip ürünlerimi sergiliyorum. Bu kadar gevezelik yeter. Belki artik bir sey satin almak istersiniz, ha? Gördügünüz her sey el ürünüdür ve her ne kadar her birini çok sevsem de, satmaktan mutluluk duyarim, çünkü bunlari özellikle sizler için yaptim. Çekinmeyin, söyle bir yoklayin; ama lütfen, dikkatli olun. Bazilarinin sivri disleri vardir. -Stephen King- (Tanitim Bülteninden)