Kamusal Alan

Kamusal alan, kimilerinin iddia ettigi gibi, polisin ya da güvenlik görevlisinin yurttasa kimlik sordugu yer midir, yoksa kamu hizmeti görenler ile bu hizmeti alanlarin karsilastiklari yer mi? Kamusal alan, bir düsünce ve ifade özgürlügü alani mi, yoksa egemen siyasal sistem disinda hiçbir alternatif politik kurgu içermeyen, farkli hiçbir fikir ve kanaatin tartismaya açilip hiçbir surette müzakere edilmedigi mutlakiyetçi düsüncelerin buyurgan bir alani midir? Son olarak, kamusal alan aleniyete imkân taniyan kentsel yahut fiziksel bir mekân mi, muhayyel bir gerçeklik yahut soyut bir fikirler ve degerler alani midir? Bu kitapta yukaridaki sorularin yanitlari araniyor. Görülecegi gibi, politik toplumun ve demokratik yasamin normatif kavramsallastirilmasi olarak kamusal alan, çok aktörlü bir aracilik mekâni oldugu kadar, politik ideallerin ve söylemsel/eylemsel düzeyde hayat bulan toplumsal degisim çagrilarinin da tüm siddetiyle cereyan ettigi yerdir. Anaakim siyaset anlayisinin iktidar aygitini salt araçsal niteligiyle sahiplenen tavri ve her tür güç alanini derhal bir mülkiyet biçimine tahvil eden egilimi karsisinda "söz"ün sivil ve demokratik alanini genisletmek kaçinilmazdir. Bu, genis tabanli bir toplumsal uzlasinin insasi için de önemlidir. Iste Kamusal Alan, bütün bu sorunlari tartisirken, bunu ötekine saygi çerçevesinde ve sagduyulu biçimde yapma imkânlarini da arastiriyor.Ince Kapak: