Kazakistan'ın Efsanevi Lideri Nazarbayev

zmi, çaliskanligi ve üreticiligiyle; çelik isçiliginden dünyanin en zengin ve stratejik açidan en önemli ülkelerinden birinin baskanligina yükselen Nursultan Nazarbayev’in öyküsü, günümüzde pek çok devlete ve devlet adamina örnek olacak zorlu bir yasami anlatiyor. Nazarbayev’in yolculugu; steplerdeki bir dag otlaginda, bir çoban kulübesinde baslar. Çocuklugu Stalin baskisindan yilmis, yoksul göçer ailesi içinde geçer. Ilk isi, metalürji konusunda egitildigi bir demir-çelik fabrikasinda yüksek firin isçiligidir. Genç bir Komünist Parti üyesi olarak yasami Nikita Krusçev, Leonid Brejnev ve Yuri Andropov dönemlerinde geçer. Daha 44 yasindayken, Konstantin Çernenko tarafindan Kazakistan Sovyet Cumhuriyeti’nin baskanligina atanir. Ondan sonra gelen Sovyet önderi Mihail Gorbaçov, Nazarbayev’e Sovyetler Birligi basbakanligini bile önerse de, gözünü gelecege dikmis olan Nazarbayev bu teklifi geri çevirir. Asirlar boyu Rus ve Çinli komsularinin istilasina ve baskisina maruz kalan, Bati Avrupa’nin tamamindan daha genis topraklara sahip olan Kazakistan, Sovyetler Birligi’nin dagildigi 1991 yilina kadar bir ulus degildir. Birlik’in dagilmasindaki önemli oyunculardan biri olan Nazarbayev, bu enkazin içinden yeni Kazakistan devletinin baskani olarak çikar. Otokrasiden demokrasiye giden yönde agir agir ilerleyen Nazarbayev, ülkesini serbest piyasa ekonomisine geçirerek petrol zengini bir ülke olmasini saglarken, Orta Asya’nin steplerinde modern çaglarin en çaprasik ve en etkili destanlarindan birini yazmistir. Nazarbayev olmasa Kazakistan’in basarilarindan çok azi gerçeklestirilebilirdi. Modern çaglarin en renkli ve en etkili serüvenlerinden birisi olmasina ragmen,Nazarbayev çaglarin en renkli ve en etkili serüvenlerinden birisi olmasina ragmen, Nazarbayev öyküsü Bati’da hiç anlatilmamistir.Bu serüveni anlamak için geldigitopraklardan, steplerin kalbinden baslamak gerekir.