Kazım Karabekir’in Gözüyle Yakın Tarihimiz

"19 Nisan 1919’da Trabzon’a çiktim…" Kazim Karabekir Pasa Istiklal Savasi'nin bugüne kadar göz ardi edilen, gösterilmeyen, yazilmayan taraflarini inceliyor. Tarihe yeni bir gözle bakmak isteyenler için muhtesem bir arastirma... Inkilap tarihlerimizin neden “Tarih” sifatini hak etmedigini anlamak için Kâzim Karabekir Pasa’nin hayatina bakmak yeterli olacaktir. Sadece bir kaç fersiz cümlede geçer ismi. Resmi bile son yillara kadar ders kitaplarinda hemen hiç yer almazdi. Hatta bazilarina kalirsa “rejim düsmani, Hilafetçi ve hain”di. Iyi ama ne yapmisti Pasa bu hakaretleri hak etmek için? Karabekir Pasa’nin askeri ve siyasi hayatinda haksizliklara ugramasi yetmiyormus gibi, tarih kitaplarindan da emekleri silinmisti. Dogu Cephesi’nde zafer üstüne zafer kazanarak makûs talihimizi yenen Pasa, Sevr’i yirtan ilk antlasmanin altina imza atmisti. Savas sonunda adina “Sark Arslani” diye posterler basiliyor, özellikle Dogu’da savasin gerçek kahramani sayiliyor, adi efsanelesiyordu. Ne olduysa savas sonunda oldu ve Karabekir önce ordudan uzaklastirildi, derken Meclis’te mücadele ederken görüldü, sonra partisi kapatildi ve ertesi yil Istiklal Mahkemesi’nde idamla yargilandi. Gözetim altinda tam 13 yilini geçirdi. Istiklal Savasi’ni birlikte baslattigi ve en zayif aninda “Emrinizdeyim Pasam” diye destekledigi Mustafa Kemal Pasa ve çevresine eserleriyle muhalefet etti. Istiklal Savasi’ni kardeslik duygulariyla bagli bir kadroyla vermistik. Ancak asil savas bundan sonra baslamis, iktidar rüzgâri, Istiklal Savasi’nin Ilk Bes’inden 4’ünü idam sehpasinin önüne firlatmisti. Suçlari neydi? Muhalefet etmek. Peki savasi esaretten kurtulmak için yapmamislar miydi? Simdi de hem kendi haklarini, hem de milletin haklarini savunduklari için daragaçlarinin gölgesinde bir hayata mahkûm ediliyorlardi. Iste herkesin sustugu bir zamanda Karabekir tek basina muhalefet bayragini açti ve basinin önüne çikti. Istiklal Savasi’ni sanki sadece Mustafa Kemal Pasa yapmis gibi anlatiliyordu. Oysa Karabekir Pasa diyordu ki: “Onu Anadolu’ya gelmeye ben ikna ettim. Hatta bir ay önce, 19 Nisan 1919’da Trabzon’a çiktim…” MUSTAFA ARMAGAN, Karabekir’in 1918-1922 dönemini kendi agzindan aktariyor. Yillardir susturulmus olan Pasa’yi konusturuyor. Onun gözüyle tarihimizi sarsan 4 yilin hikâyesini yaziyor. Konusan ne de olsa bir kahramandir. Kahraman olmayanlara düsen ise onu saygiyla dinlemektir, diyor.