Kent Üzerine Özgür Yazılar

Sermayenin gelisim ve varligini sürdürebilecegi mekan olarak kesfettigi kentler, bu özelligini günümüzde de korumakta ancak ayni zamanda degisime de ugramaktadirlar. Kapitalizmin dönüsümüne paralel olarak, kentlerin konumlari ve görevleri de degismektedir. Günümüzün hâkim görüsü olan neoliberal küresellesme söylemi, ulus devletin artik egemenligini yitirdigini ve küresel ekonominin ulus devlet sinirlari içinde degil yeni bir mekânsal mantikla organize edildigini ileri sürmektedir. Önceleri ulusdevletler araciligi ile gerçeklestirilen sermaye, mal, hizmet ve bilgi akislari artik kentler araciligi ile gerçeklestirilmeye baslamistir.Günümüzde yasamin her alaninda oldugu gibi kentlerde de neoliberal anlayis ve sermayenin sinir tanimaz müdahaleleri fazlasiyla hissedilmektedir.Gerek dünyada gerekse ülkemizde sermayenin yeni-yeniden yatirim alani olarak yöneldigi kentlerde kamusal aktörler ve büyük sermayenin talep ve beklentileri dogrultusunda kentsel alanlara yönelik müdahaleler artmaktadir. Bu müdahalelerin temelinde ekonomik ve siyasal ranta sahip olma ve bu ranti arttirma çabalari yatmakta; kentler günümüzde birer meta olarak algilanmakta ve kentlerin temel varolus unsuru olan insanlar yokmusçasina uygulamalar hayata geçirilmektedir. Bu süreç kim için kent sorusunun bir zamanlar en basit cevabi olan "insan" yerine yeni bir cevap üretmekte ve ne yazik ki karsimiza "rant" cevabi çikmaktadir. Rant için kent sürecinde kentlerde yeni yatirim alanlari yaratmak adina büyük dönüsümler yasanirken tarihi alanlar, kamusal mekânlar, gecekondu bölgeleri ve bunun gibi birçok kentsel alan ve bu alanlarin kullanicilari yasanan bu dönüsümün bedellerini ödemekle karsi karsiya birakilmaktadir.Bu çalisma günümüz kentlerinde yasanan dönüsümleri farkli açilardan ele almakta ve kim için kent sorusunun asil cevabini hatirlatma kaygisini tasimaktadir.Cem ErgunMuharrem Günes Ayse Dericiogullari Ergun