Elinizdeki kitap, F. Cayré’nin dört ciltlik Kilise Babaları’nın Tarihi ve Doktrinleri çalışmasının birinci ve ikinci ciltlerini oluşturmaktadır.
Bu kitaplarda, Hz. İsa’dan sonraki 430 yıllık dönemdeki Hıristiyanlığın temel inanç ve doktrinleri konusundaki tartışmaları okuyacaksınız. Türkiye’de, bu konularda yazılmış eserler, yok denecek kadar azdır. Hâlbuki Hıristiyan İlâhiyatının, doktrinlerinin ve dogmalarının iyi şekilde anlaşılabilmesi için Hıristiyan Kilise Babaları olarak kabul edilen bu insanların, bilimsel olarak çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Diğer yandan ülkemizde, ilâhiyat ve İslâmî ilimler adıyla birçok fakülte açılmıştır.
İslâmî İlâhiyat İlimlerinin yanında, on beş asırdan beri, İslâm’ın en büyük rakip dinlerinden birisi olan Hıristiyanlığın, Müslüman İlâhiyatçılar tarafından da çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Hıristiyan kilise bilginleri, 8. asırda St. Jean Damascène‘le (676-749) başlayan ve 13. asırda Raymond Lulle ile (1232-1315) devam eden İslâmiyet’e karşı yönelttikleri eleştiriler, Batı dünyasında ciddi bir “İslamafobi”nin tohumlarını ekerken İslâm ilâhiyatçıları Yunanca ve Latince bilmedikleri için Hıristiyan Kilise Babaları ve Hıristiyan ilâhiyatına karşı çoğu zaman sessiz kalmışlardır.
Fulbert Cayré’nin bu çalışmasının birinci kitabı, Hıristiyan inanç tarihinin ilk üç asrının incelenmesi açısından oldukça önemlidir. Çünkü daha sonraki yüzyıllarda ortaya çıkacak olan birçok dinî akımın, Agnostisizmin temelleri bu asırda atılmaya başlamıştır. Yunan ve Roma Paganizmiyle iç içe yaşayan bu Antikite Hıristiyanlığının, maruz kalacağı idarî ve dinî işkencelerle bu yüzyıllarda nasıl yüzleştiğini bu kitap bize, en canlı şekilde anlatmaktadır.
Fulbert Cayré’nin Kilise Babaları Tarihi’nin ikinci kitabı da, Hıristiyanlığın derinlemesine anlaşılması için, Doğu-Batı Hıristiyanlığının oluşum süreci ve 4. asırdaki dinî ve sosyal tartışmaların arka planını öğrenmek ve piskopos merkezleri arasındaki siyasî, dinî ve nüfuz çekişmelerini anlamak için çok önemli belgeler sunmaktadır. Bu belgelerin, İslâm ilâhiyatçılarına, Türk entelektüellerine, polemik edebiyatçılarına, İslâm-Hıristiyan entelektüel karşılaşmalarında çok önemli malzemeler sunacağını ve bu malzemelerin çatışmaya değil, entelektüel bilinçlenmeye katkı sağlayacağı aşikârdır
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli