Kırmızı Erik

Çinla, çagdas ayartici, dünyayi kendi adina yorumlayanlarin arasinda yasamaktan mutsuzdur. Dogdugu günden beri kurallari belli olan bir oyunda oynamaktan bunalmis, kendi öyküsünü kurmaya karar vermistir. Okudugu üniversiteyi son sinifta terk ederek kendisine âsik olan, sol söylemin liderlerinden Özer’le evlenir. Özer’in ona duydugu tutku ve aski sonsuza dek sürecek bir açik artirma gibi görür ve yasamini ters yüz edecek olaylarin içine dalmaktan kaçinmaz. Bu dönüsü olmayan yolda yeniden dogmak, yeniden varolmak, ask ve cinsellik arasindaki kesin ayrimi anlamak için erkeklerle iliskilere girer. Çikarsiz ve karsiliksiz bir sevginin varolmasi için iliskilerini kocasina anlatmak ister ama terk edilme korkusuyla bir sey söyleyemez. Kendi istemiyle kontrolden çikardigi yasaminda, sair Arman Ugursay’la girdigi iliski hem kendisinin hem de sairin gelecegini cehenneme çevirir. Tülay Ferah, bu romaninda kent yasaminda, kadin ve erkegin içine itildigi yalnizligi akici, kiskirtici, acimasiz bir dille anlatirken, ’Deneme-Roman’ türüyle klasik romana yeni açilimlar getiriyor. Kirmizi Erik bedeli ne olursa olsun kendi öyküsünü kurmak isteyenlerin romani. (Arka Kapak)