Köprübaşı

Isgal günleri... Bir neslin soluk soluga acisi, nesillerin vicdansiz sizisi... Yetim minarelerin, öksüz camilerin, issiz türbelerin esiginde varlik arayanlarin umutlari, hayal kirikliklari... Ve büyük dirilis hamlesi: Istiklal savasi... Kimince can diyeti, kiminin servetine servet... Kerami Efe’ler, Hafiz Murad’lar, Tekgöz Hamdi’ler, Meryem Baci’lar canlarini dislerine takip isgalcilerle savasirken, Davut Agalar keyif çatiyor, kese dolduruyor... Davut Agalar, isgal kuvvetleriyle isbirligi yapip, kendi halkina kan kusturuyor... Nihayet zafer: Zafer, milli sahlanisin eseri. Ardindan bir hüsran daha... Yunan isbirlikçisi Davut Aga’lar ikbal merdivenlerini tirmanirken, ezilen Kerami Efe’ler, Hafiz Murad’lar, Tekgöz Hamdi’ler, Meryem Baci’lar... Duaya kalkan ellerde kelepçe izi, minarelerde hicran, kubbelerde gözyasi... gözyaslari bizim gözyaslarimizdir: Hepimizin...(Tanitim Bülteninden)