...Korku nedir? Öncelikle korku, her zaman bir tür arzuyla ilgilidir. Ünlü bir adam olmak istersin, dünyadaki en ünlü adam; iste o zaman korku vardir. Ya basaramazsan? Korku baslar. Korku, arzunun bir yan ürünüdür. Bir kadina sahip olmak istersin ve yarin onunla olamayacagindan, onun baska birine gidebileceginden korkarsin. Hala hayattadir, gidebilir. Bir mobilyaya sahip olabilirsin, korku yoktur. Ama bir insana sahip olmaya çalistiginda, korku baslar. Korku, sahip olma arzusundan dogar; bir yan üründür; sahip olmak istersin, o yüzden korku baslar.Unutma! Sadece nesnelere sahip olabilirsin, insanlara degil....Önce, tüm hükümlerini, yargilarini, degerlendirmelerini bir kenara birak. Korku, gerçekliktir ve bir enerjidir. Yüzlesmek, anlasilmak zorundadir. Ve sadece anlayisla, dönüstürülebilir. Baska hiçbir sey yapmaya gerek yoktur;anlayis onu dönüstürür....Onun dogalligini kabul et - dogal oldugunu, kaçinilmaz oldugunu kabul et. O gerçegi kabul et ve devam et. Onu bastirma ya da onun seni engellemesine izin verme. Ona ragmen, ilerlemeye devam et. Titreyeceksin elbette, çünkü korku orada, ama ilerlemeye devam et. Titresen de, devam et....Yasarsan, o zaman korkmazsin. Eger yasaminu doyasiya sürdürürsen, korkmazsin. Yasamin sunabilecegi doruklara ulasmis, keyfini sürmüssen, yasamin coskulu bir deneyime dönüsmüsse, içinde bir siiri, bir sarkiyi, bir festivali, bir seremoniyi hissetmissen ve her anini doyasiya yasamissan, zamandan korkmazsin ve tüm korkular kaybolur. Yasanmamis bir yasam, ölüme güç verir. Ve doyasiya yasanmis bir yasam, ölümün tüm gücünü alir....Öyleyse ne yapmali? Daha çok yasa, daha yogun yasa! Tehlikeli yasa! Bu senin hayatin. Onu, sana ögretilen herhangi bir aptallik için feda etme. Bu senin hayatin, yasa. Onu, hiçbir sey için feda etme.Mesaj budur. Ve o zaman korku kalmaz.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli