Kümelenme: Bölgesel Kalkınmada Anahtar mı? Kilit mi? Batı Akdeniz Bölgesi Orman Ürünleri Endüst

“Kümelenme günümüzde tam bir modaya dönüsmüstür.” demek abarti olmayacaktir. Gelismis ülkelerde kendi özel kosullarinda ve çogunlukla kendiliginden ortaya çikan kümelenme, ülkemizde özellikle 2000'li yillardan sonra hem merkezi hükümet hem de yerel aktörler tarafindan benimsenerek kabul görmüstür. Ancak benimseme daha çok biçimsel olmustur. Basarili bir bölgesel kalkinma modeli olduguna dair inanç, yerel ve ulusal politikalarda sikça zikredilmesine ve yöneticiler ile bürokratlarin bu hususu dillerinden düsürmemesine yol açmistir. Kalkinma ajanslarinin asamali kurulus sürecini tamamlamasi ile kümelenme furyasi daha da hiz kazanmistir. Hâlbuki Türkiye'nin bölgesel kalkinma deneyimi azdir ve politika araçlari tasarlamada ve uygulamada basarili bir sicile sahip degildir. Bu nedenle kümelenme kurtarici ve kolay uygulanir gibi algilanmistir. Tipki bir komut gibi: “Kümelenin!” Ne var ki Batili gelismis ülkelere ait kümelenme deneyimi çogu zaman yeniden türetilebilir veya kopyalanabilir degildir. Tüm bunlar kümelenmenin Türkiye için uygun bir bölgesel politika araci olmadigini degil, üzerinde düsünülmesi ve teknik analizlerle desteklenerek kaynaklarin tahsis edilmesi gereken bir araç oldugunu hatirlatmaktadir. Elinizdeki bu kitap kümelenme konusunda farkli teknik analizlerden birini yöneticilere ve akademik camiaya uygulamali olarak göstermek amaci ile hazirlanmistir.