Eşitsizlikler gün geçtikçe artarken, insanlar da “gözden çıkarılabilir” hale gelmeye başladı. Bugünlerde hükümetler, orantısız polis şiddeti ile
nüfusun bir kısmını sistematik olarak toplumdan dışlamakta. William I. Robinson, bu kontrolden çıkmış sistemin doğasını ve dinamiklerini
ele alırken mücadele etmek için toplumsal bir hareket oluşturmanın gerekliliğinin aciliyetini vurguluyor.
Küresel polis devleti; toplu tutuklamalar, polis şiddeti, ABD tarafından yönetilen savaşlar, göçmenlere ve mültecilere zulüm ve çevre
aktivistlerinin baskılanması gibi birçok kontrol yöntemine başvuruyor. Bu artan militarizasyona, gözetime ve toplumdan “öteki” kavramının
temizlenmesine karşı çıkmak üzere toplumsal hareketler yükselişte. Ancak bunların birçoğu, sorunun kaynağı olan küresel kapitalizmi ele
almak yerine sadece toplumsal adalet kavramına değinmekle kalıyor. Robinson, kapitalizmin ne denli baskılayıcı bir sistem haline geldiğini
ortaya koyan dikkat çekici verileri kullanarak; ortaya çıkmakta olan megakentlerin, dışlananların ve ezilenlerin polis devletleriyle yüzleştiği
bir savaş alanı haline geldiğini savunuyor.
Karl Marx, fiziksel ihtiyaçlarımızın karşılandığı ve insani ihtiyaçlarımızın ise konuşulabildiği bir dünya hayal ediyordu. Bu gerçekçi
bir ihtimal ya da belki de gözlerimizin önünde şekillenen bir alternatif artık. William Robinson’ın da ortaya koyduğu gibi: dar bir
bakış açısıyla yönetilen “insan yönünden bol” kentimiz, kendi başına hayatta kalmak üzere terk edildi. Seçim bizlerin elinde. Bundan
daha zorlayıcı bir durum olamazdı
Yazar Adı
William I. Robinson
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli