Leyleğin Kanadında

Mehmet Akif vakt-i zamaninda, ülkesinde gördügü yanlisliklarin, kötü gidisatin önlenmesinde hata üzerine hata yapildigina sahit olarak tüm Türk gençligini temsil ettigine inandigi Asim'i bir kenara çeker ve ona söyle nasihatte bulunur. "Bak Asim! Böyle kaba kuvvetle yani bilmeden ögrenmeden, ilme kucak açmadan vatana hizmet etmek mümkün degildir. Yolunuz ilim yolu olmali. Simdi Almanya'nin Berlin sehrinde, birtakim ilim adamlari maddenin en küçük parçasi olan atomu bölmeye çalisiyorlar. Atomu parçaladilar mi küçücük bir kömür parçasindan sonu olmayan bir güç elde edeceklerdir. Simdi sen ve arkadaslarin eger devletimize, milletimize hizmet etmek istiyorsaniz, elinizi kavgadan çekeceksiniz. Kalkip bir an önce Berlin'e gideceksiniz. Orada atom ilmini ögreneceksiniz ve vakit kaybetmeden Türkiye'ye döneceksiniz. Yani Avrupa ile aramizda bir köprü olacaksiniz. Yalniz bu atom ilmini ögrenirken kendi kökünüzden, kendi degerlerinizden de kopmayacaksiniz. Leylegin Kanadinda benim yeni gezi kitabim. Türk Cumhuriyetlerine gidip geldikten ve oradaki izlenimlerimi okurlarla paylastiktan sonra Dogu ve Bati dünyasini daha çok yakindan görmek, tanimak, yazmak istedim. Yani oralara da gitmek ihtiyaci duydum. Ve gittim de ve gördüm de ve yazdim da. Simdi 30 civarinda Dogu ve Bati dünyasina mensup devletleri gördükten sonra samimi kanaatim sudur: Türkiye'mizin kalkinmasi, çagdas medeniyetler seviyesine ulasmasi için Bati dünyasindan katiyen kopmamak kaydiyla yeni kurulan Türk Cumhuriyetleriyle siyasî, iktisadî ve kültür münasebetleri kurmamiz sarttir. Eserimin her seyden öte böylesi bir niyete rehberlik etmesi ve Asim gibi gençlere Bati dünyasini objektif bir sekilde tanitmasi temennisiyle…(Tanitim Bülteninden)