Musa ve Tektanrıcılık

Sigmund Freud, Yahudi kavmini özgürlüklerine kavuşturan uzun sürece liderlik yapan, onlar için kanunlar koymuş ve dinlerini inşa etmiş olan Musa’nın aslında bir Mısırlı olduğunu iddia eden tezini alıntılar da (özellikle J. H. Breasted ve Sellin’den) yaparak ispatlamaya çalışıyor.
Freud, her ne kadar nihai kesinlikten yoksun olsa da tarihçilerin çoğu gibi, Musa’nın efsaneler tarafından yaratılmış bir karakter değil tarihsel bir kişilik olduğunu psikanalitik analizlerle anlatıyor Musa ve Tektanrıcılık’ta.
Kitapta, nevrotik süreçler ile dinsel olaylar arasında bir benzerliğin varlığını saptadığını ve böylelikle de dinsel olayların umulmadık kökenine dikkat çekebildiğini belirten Freud, Yahudiliği diğer dinlerle, özellikle de Hıristiyanlıkla mukayese ederek tektanrıcılığın nasıl bir süreçten geçtikten sonra Kenan İllerinde kabul gördüğünü anlatıyor.
Bu çalışmasıyla ilgili nesnel kanıtlara ulaşmanın mümkün olamadığını itiraf eden Freud, psikanalitik kavramlarla (ego, süperego, id, amnezi, latens vb) varsayımlar yapıyor ve bu kavramları tam güvenle olmasa da dinler, mitler ve kültürel alanlara uyguluyor.