Büyülü bir yer. Açığa çıkmamış bir sır.
Ölümsüzlüğü arayan bir adam.
Mısır’ın antik gizemi yeniden keşfediliyor!
Ağustos 1799. Büyük Piramit’in içindeki bir lahitte bir adam yatmakta, o sırada ölüm korkusu, klostrofobi, garip imgelemler ve zihnine hücum eden hatıralarla boğuşmaktadır. Yaşayıp yaşamadığını dahi bilememektedir. Eğer ölmüşse, tekrar hayata dönebilecek midir? Dönemezse ruhuna ne olacaktır? Söz konusu bu adam otuz yaşındaki Napolyon Bonapart’tır. Onu Büyük Piramit’te bir gece geçirmeye iten şey merak değildir: Burada gerçekleşecek bir kabul töreninin sonunda ona tüm kaderini değiştirecek olan antik bir sırrın verileceği vaat edilmiştir.
Bu sır yalnızca onun değil, tüm Mısır’ın, hatta tüm dünyanın kaderini değiştirecektir. Simyacılar, büyücüler, Fransızlar, Mısırlılar, güzel dansçılar, yaşlı bilgeler, Mısırlı aileler dünyadaki en değerli hazinenin peşinde bir savaş halindedirler: ölümsüzlük formülü. Osiris’i hayata döndüren gizem...
“Javier Sierra, kitaplarındaki maceralara duygusallık da katmayı başarabilen biri. Bunun yanı sıra başkahramanlarını akıllı ve maceraperest kişiler arasından seçmesi kitaplarını benzerlerinden ayırıyor.”
Heraldo de Aragón
“Eski Mısır tarihi ile hayal gücü kitapta çok başarılı bir şekilde harmanlanmış. Yazar sırrını günümüzde bile koruyan bazı olayları maceraya dâhil ederek okurun merakını her sayfada canlı tutmayı başarıyor.”
La Vanguardia
“Sierra, insanlık tarihinde gömülü kalmış gizemler ile kurguyu her kitabında ustalıkla bir araya getiriyor.”
Qué Leer
“Bu roman, tarihin içinde kaybolmak isteyen ve büyük soruların peşinde olan okurlara korumaları gereken
bir sır veriyor.”
ABC
“Javier Sierra’nın bu romanın her satırına ruhundan bir şey kattığı anlaşılıyor.”
El Mundo
“Ölümsüz Piramit, Napolyon Bonapart’ın Büyük Piramit’te geçirdiği zamanı, ölüm ile aşkın kıyısında kalışını konu alıyor. Merakla okuyacaksınız.”
Hoy
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli