Oruç Barbaros Sultan

Denizcilige heves ettiler, tayfa oldular. Azmettiler, çalistilar, teknenin sahibi oldular. Oruçla Hizir’la birlesip, deryalara açilip, yeni yerler ve insanlar tanimak istediler. Reislik hevesine kapilip reisliklerinden oldular. Köyleri, evleri, kaleleri yagmalandi, sevdikleri sehit edildi, sabrettiler. Yine denize açilip kendi islerinde olmayi dilediler ama hapsedildiler. Rablerine yalvarip kendi kurtuluslari ve cümle Islâm’in ferahi için yakardilar, kurtulusa nail oldular. Zaman geldi, sultanlara bey oldular, kâfirlere karsi Müslümanlarin yardimina kostular. Yaralandilar, uzuvlarini kaybettiler ancak asla yilmadilar, Islâm için cihattan geri durmadilar. Gün geldi ihanete ugradilar ama her durumda tevekkül ettiler. Çalistilar, cihat ettiler, ihsanda bulundular ve kendi mülklerini edinip, üzerinde sultan oldular. Zevkusefaya düsüp Allah yolunda cenk etmekten yüz çevirmediler. Türk adini Magrip diyarindan tüm cihana duyurdular. Belki peslerinde kabir birakamadilar ama övünülecek sanli bir tarihi miras biraktilar. Bu kitap, Oruç ve Hizir Reislerin 1478–1518 yillari arasindaki yasantilarinin, tecrübelere ve belgelere dayanilarak “Tarihi Empati/Roman” türünde anlatilip yazilmasidir.