Şahların Şahı

Hafiza-i beser nisyanla maluldür. Sahlarin Sahi, Iran’in son dönem tarihinin, sahin devrilisinin ve Islam hareketinin iktidara gelisinin eski fotograflarin anlatiminda, ses bantlarinin canliliginda ve kenarda kösede özenle tutulmus notlarla yazilmis güncesidir. Unutmamak üzere yazilmis bir devrin edebiyat yüklü belgeselidir. Bir devrim aninin, devrimin kosullarinin ve dönüsümünün; Iran özelinde Islam hareketinin iktidara gelisinin hikayesidir… Öncesi ve sonrasiyla Ryszard Kapuscinski’nin inanilmaz betimlemesi, yalinligi ve tespitleriyle Iran sokaklari ve tüm toplumsal dinamikler gözümüzün önünde canlaniyor. Bugüne dair ne varsa o günden söyleniyor; Sahlarin Sahi yasanmis ve bugün yasanmakta olan tüm devrimlere isik tutuyor…
"Bir devrimin dis yüzünü, distan görülebilen kismini olusturan her sey hizla yok olur. Her kisi, her birey düsünce ve duygularini ifade edebilecegi binlerce olanaga sahiptir. Birey sonsuz bir zenginliktir, içinde sürekli yeni bir seyler bulabilecegimiz bir dünyadir. Oysa kalabalik, kisinin bireyselligini azaltir; kalabalik içinde insan kendini temel davranis biçimlerinden birkaçiyla sinirlandirir. Halkin kendi özlemlerini ifade edebildigi bu biçimler son derece zayiftir ve sürekli kendini tekrarlar: gösteri, grev,
miting, barikatlar. Bu nedenle, insan hakkinda bir roman yazilabilir, fakat kalabalik hakkinda asla. Kalabalik dagilir, evine gider ve yeniden toplanmazsa, deriz ki, devrim bitmistir."