San'an Şeyhi

"Gam karanliginin kandili asktir. Gizli hazinenin anahtari astir. Âsiklarda huzur, zevk, sevinç olur. Temiz âsiklar etek gibi topraga bulanir. Ask sarabiyla sarhos olanlar ölüm kadehini içer, mahmurlugu atar. Ask atesiyle gönlü yanan kisi abihayat verilse istemez. Agaçlar sonbaharda yapraklarini nasil dökerse, âsiklar da üstlerindeki giysilerden siyrilir. Âsiklarin benzi hazan yapragi gibi sararir, vücudu titremeye baslar. Cânânin sevgisine erisen kimsenin basina günes dogar."iran edebiyatinin tasavvuf mesnevi üstadi Ferîdeddin Attar'in Mantiku't tayr (Kus Dili) adli mesnevisinde geçen ve Ziyâ'i tarafindan bagimsiz bir hikâye haline getirilen San'an seyhi hikâyesi, aska teslim olmus bir bedenin istirap dolu yakarislarini konu aliyor. Askin sinir tanimazligi üzerine kaleme alinmis olan eser, nefsin ask karsisindaki acizligini anlatiyor."Kimileri uyudugunda gözünü yumarken can gözünü uyandirir. Uyku gafili uyandirir, akli basinda olani sirlara vâkif eder."