Şehir / Modern Kentin Oluşumu

Sehir teorisi, her gazetecinin, sairin ve romancinin bildigi bir seyi, yani sehrin yasayan bir sey oldugunu her nasilsa açiklayamiyor. Bir yasam sistemi olarak sehir, bizatihi biyolojik evrimin yapisina nüfuz etmekte, yeni sehir haserati ve sehir hayvanlari biçimleri yaratmaktadir. Gümüscün böcegi, güve, tahta kurusu ve hamam böcegi gibi kentsel haserat vardir. Bunlar, proletarya kadar kente özgü, bürokratlar kadar kentlidirler. Siçan ve sokak kedisi, kentlerin, soyutlanma ve sofistike sinisizm kadar kentsel bir görüntüye sahip hayvan sakinleridir. Sehirde serçe, sigircik ve güvercin gibi kuslar aleminin temsilcileri vardir. Onlar da sehrin diger sakinleri gibi, ayni sogukkanlilikla trafikten kaçiniyor, meydanlarda münakasa ediyor, bina saçaklarinda toplantilar yapiyor, ticaretin yan ürünlerinden rizklarini kazaniyorlar. Yeryüzünden azad olmus insan ruhunun özü gibi, her sehrin safaginda dairelerin, dikdörtgenlerin, çokgenlerin ve üçgenlerin yani sehrin geometrisinin bir sis bulutu içinde yüzer gibi oldugu anlar vardir. Yildizlarin aydinlattigi gecelerde sehrin kulelerinin ve onlarin külahlarinin, karanligi, müthis heyecan verici yildizlardan koparircasina gögü zorladigi ve sehrin, bizzat zamana karsi insanoglunun keskin bir iddiasi gibi göründügü anlar vardir.Max Weber, içinde yasadigimiz sehrin nasil bir seyir izledigini, tarihi ve sosyolojik bakis açisi ile yetkin bir biçimde dile getirdigi bu eserde, akademik camia kadar, her sehirli insan için de önemli bilgiler sunuyor.