Sessizliği Söylemek Dindar Kadın Edebiyatı, Cinsiyet ve Beden

“Bir yil olmustu bu rüyaya adim atali. Böyle bir hale ugrayali. Içimizde yeni uyanan bir hevesle böyle seyler söylüyor, bu sese göregidiyorduk. Ben ve eski ben hâlâ yan yana yürüyorduk…”Yukaridaki bu satirlarin yazari Yildiz Ramazanoglu’nun yani sira Cihan Aktas, Fatma Karabiyik Barbarosoglu, Nazife Sisman, Sibel Eraslan gibi dindar kadin yazarlar, 1990’lardan sonra, yeni bir edebiyat alani açtilar. Islâmci hidayet romanlarindan farkli, daha karmasik, daha derin bir edebi alan…Elifhan Köse, bu edebiyatin üreticilerinin, hem modernlikle ve Kemalizmle, hem Islâmcilikla, hem de kendi kendileriyle hesaplasanarayislarina dikkat çekiyor. Ataerkil söylemle ve feminizmle aralarindaki sikintili iliski, bu hesaplasmanin önemli bir düzlemi.Etkilendikleri ama etkilenme endisesini atamadiklari feminizmle aralarindaki önemli bir fark, “özel yasamin ayrintilarini bilinçli veoldukça seçici bir sessizlikle depolitize etmeleri”nden doguyor olabilir, yazara göre. Toplumsal cinsiyet kültürü ve siyasal yapilar ile beden imgesi ve “beden terbiyesi” arasindaki iliski de, kitabin mercegi altinda.Islâmcilik, tesettür, muhafazakârlik, kadin, toplumsal cinsiyet, gündelik hayat ve birçok toplumsal-politik meseleyi, edebiyatin dünyasi içinden tartisan bir kitap.