Şeytanın Eli

West Hall’da insanlar gizemli bir sekilde ortadan kayboluyor ve bu vakalara dair kasabada çesitli efsaneler dolasiyordur. En tuhaf olaysa 1908 yilina dek uzanir. Sara Harrison Shea, biricik kizinin ölümünden birkaç ay sonra evinin arkasindaki tarlada ölü bulunur.  Bugünse on dokuz yasindaki Ruthie, annesi ve kiz kardesiyle birlikte Sara’nin evinde yasamaktadir. Genç kizin annesi Alice, daima insanlardan uzak olmak konusunda israrci bir tavir sergilemistir. Ne var ki bu karari, aci verici sonuçlara yol açar. Ruthie bir sabah uyandiginda, annesinin kayboldugunu fark eder. Ipuçlarinin pesine düsen genç kiz, annesinin yatak odasindaki döseme tahtalarinin altina gizlenmis bir kitap bulur. Içinde yazilanlar Sara Harrison Shea’ya aittir. Ruthie bu tarihi gizemin içine çekildiginde, annesini arayan tek kisinin kendisi olmadigini da fark eder. “Heyecanli, gizemli ve korkutucu…” –USA Today “Klasik bir hayalet öyküsünde arayacaginiz her sey bu kitapta.”  - Chris Bohjalian “Bu yilin en ürpertici romanlarindan biri… Insani âdeta içine çekiyor.” – The Miami Herald “Tüylerinizi ürpertecek bir hayalet hikâyesi. Sahsen evimin arkasindaki ormana bir daha asla ayni gözle bakamayacagimi söylemeliyim.” —Heather Gudenkauf