Şiizm

Siilik kincidir, Kerbela'daki Imam Hüseyin'den Iran'daki Ayetullah Humeyni'ye, Irak'daki Mukteda el-Sadr'a, Lübnan'daki Hassan Nasrallah'a kadar bir isyandir. Siilik hayir demektir. Siilik, gelistigi yerde, azinlik kompleksine sahip bir çogunluktur. Siilik siyasi olmakla kalmaz, siyaset de özünde siidir. Weimar döneminin Alman sosyologu Max Weber siyaseti (bizim her zaman parantez içinde belirttigimiz gibi) mesru siddet açisindan tanimlamissada, Siilik siddeti siyaset alanindan metafizik alanina sokmustur. Zira Siilik (hem siyasal hem de metafiziksel açidan) ilk gerçek imami Ali Ibn Ebi Talib suikasta kurban gittiginde ve Ali'nin oglu, peygamber'in torunu, Siiligin kahramansi figürü Imam Hüseyin Ibn Ali ve arkadaslari Kerbela'da öldürüldügü zaman dogmadi. Çok daha sonralari ortaya çikti. Siilik, nihayet, bir paradokstur. Savasçi oldugunda ve zahmetli bir savas verdiginde serpilip büyür ve muzaffer olur; basardigi ve iktidara geldigi anda manevi gücünü ve aykiri sesini kaybeder. Paradoksal olarak, sadece iktidarda olmadigi zaman iktidardadir. Iktidara geldigi zaman mesruiyetini, otoritesini ve cesaretini kaybeder.(Tanitim Bülteninden)