"O, evden çıkınca, “Açıyorum radyoyu, alıyorum kahvemi,”
demek isterdim ama o lüks kimde var çok merak ediyorum.
Ben arkasını toplamaya yatak odasından başlıyorum. Her ev
kadını gibi yerlerden bir şeyler toplamak isterdim ama yok,
benim bey cahil görünümlü bir gerçeküstücü. Gün geliyor
çoraplarını şifonyerin üstünden topluyorum, gün geliyor
kravatını duşakabinin tepesinden indiriyorum. Anlayacağınız
benim işim yere dökülenlerle değil, havaya saçılanlarla…"
Kocalarından bezmiş kadınlar, sevgililerinin gelgitlerinden
illallah etmiş âşıklar, geçmişin hayaletleriyle yaşayan karanlık
adamlar, ezberleri yıkmak isteyen yazarlar, ıskartaya
çıkarılan eski yıldızlar, elinde terliğiyle her daim hazır olda
bekleyen anneler, akraba kuşatması altındaki gençler…
Pınar İlkiz, Soğan Doğradığın Çıplak Eller’de, hayatın farklı
evrelerindeki insanların biraz tanıdık biraz tuhaf dünyalarına
konuk ediyor bizi. Karşılıklı bir sohbet havasında, kimi zaman
hüzünle kimi zaman da kahkahalar eşliğinde anlatıyor
hikâyelerini.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli