Binlerce yıllık bir hesaplaşma bu…
Bir tarafında “zafer(!)”ini Türk kanıyla öğütülmüş ekmek yiyerek kutlayan Yezid, bir tarafında zulme karşı olmanın adı Ali var…
Bir tarafında Türk’ü ”hunhar ve köpek“ diye niteleyen Aksaraylı Kerimeddin, bir tarafında Karamanoğlu Mehmet Bey var…
Bir tarafında Türk ülkesine “darü’l harptir”, Türk’e de “katli vaciptir” fetvası çıkaran Müftü Hamza, Kemal Paşazade, bir tarafında Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli var…
Bir tarafında Ebussuud, bir tarafında Cemalettin Çelebi var…
Bir tarafında İdris-i Bitlisi, bir tarafında Ziya Gökalp var…
Bir tarafında Seyit Rıza, bir tarafında Diyap Ağa var…
Bir tarafında debdebe içinde yaşayan devşirme ve zalim paşalar, bir tarafında kurduğu devlette “nizamı ihlal edici unsur” ilan edilen, ayağı çarıklı başı külahlı, uyan ve puryan, yokluktan ot otlayan Türk var…
Bir tarafında izmihlal, bir tarafında istiklal var…
Bir tarafında kendisini “önce Allah’a sonra İngilizlere emanet eden” işbirlikçi padişahı kaçırmak için bekleyen Malaya gemisi, bir tarafında seğmenlerin, Mustafa Kemal’in “reis”liğini ilan etmek üzere sancak diktiği Efeler Kahvesi var…
Velhasıl elinizde, birbirinden zorla koparılan iki sevdalının vuslatı gibi bir kitap var.
İyi okumalar diliyoruz.
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli